SGK Başkanı Fatih Acar, "Yeşil kartlılar, Ocak`ta SGK`ya devredilecek. Yeşil kartlılar, 1 yıllık vize süreleri doluncaya kadar aynı şekilde sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edecek" dedi.
SGK Başkanlığında, Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı sınavında başarılı olan adayların atama tercihlerinin alındığı bir tören düzenlendi.
Acar, törende yaptığı konuşmada, 74 milyon vatandaşa doğumdan ölüme kadar hizmet veren SGK`nın Türkiye`nin en önemli kurumu olduğunu belirtti. Acar, SGK bütçesinin Türkiye merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık yüzde 42`sini oluşturduğuna işaret etti.
Göreve başlayacak 400 Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısının kayıt dışıyla mücadele edeceğini ifade eden Acar, ``Türkiye, kayıt dışı sorunun çözdüğü anda sosyal güvenlik açıkları tamamen ortadan kalkacak. 26 milyar TL ilave bir kaynağın SGK`ya aktarılacağı, daha sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin kurulacağı bir dönemi yaşamamız mümkün`` diye konuştu.
Acar, 2008`den bugüne kadar kayıt dışıyla mücadele kapsamında yaklaşık 1 milyon kişinin ve 60 milyon işletmenin kayıt altına alındığını vurguladı.
Yeşil kartlıların SGK`ya devri
SGK Başkanı Acar, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren 9,1 milyon yeşil kartlının genel sağlık sigortalısı olarak SGK`nın bünyesine katılacağını söyledi. 5510 sayılı Kanun`un norm ve standart birliğinin sağlanmasını amaçladığını anlatan Acar, yasayla ayrıca nüfusun tamamının genel sağlık sigortası uygulamasına geçirilmesinin hedeflendiğine işaret etti. Acar, "74 milyon insanımız genel sağlık sigortası şemsiyesi altına girmiş olacak. Bu, insanlar doğar doğmaz devletin sağlık şemsiyesi altına girmiş demektir" dedi.
Türkiye`deki 62,9 milyon kişinin bugün itibariyle sosyal güvenlik kapsamında olduğuna işaret eden Acar, bunların SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı mensuplarıyla bakmakla yükümlü olduğu kişiler olduğunu dile getirdi. 1 Ocak 2012`den itibaren yeşil kartlıların da SGK`ya gelmesiyle toplam 72 milyon kişinin genel sağlık sigortası şemsiyesi altına alınağına dikkati çeken Acar, yeşil kartlı diye tabir edilenlerin içinde yaşlılık aylığı alan 1 milyon 342 bin kişiyle geçici köy korucusu olan 74 bin 159 kişinin de yer aldığını belirtti. Acar, "Burada kapsam dışı olan bir kesim var, tutuklu ve hükümlüler (127 bin kişi), er, erbaş ve yedek subaylar (650 bin kişi) ile banka sandıkları... İnşallah bunlar da 2013 yılında kuruma devredilecek ve kurum 74 milyonu genel sağlık sigortası bünyesine almış olacak" diye konuştu.
1 Ocak`ta ne olacak?
Acar, yeşil kartlıların endişe etmesini gerektirecek bir durum bulunmadığını vurgulayarak, onları mağdur edecek bir uygulamanın söz konusu olmayacağını söyledi. Yeşil kartlıların Sağlık Bakanlığındaki bütçesinin 1 Ocak`ta SGK`ya devredileceğini anlatan Acar, yeşil kartlıların 1 yıllık vize süreleri doluncaya kadar aynı şekilde sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edeceklerini söyledi. Acar, şöyle devam etti:
"Vize süreleri dolduğu zaman daha önce il ve ilçe idare kurullarına gidiyorlardı. şimdi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına gidecekler. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, gelir testini yapacak. Gelir testi, Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) kapsamında ve puanlama formülüyle yapılacak. 13 kurumdan 28 sorgulama yapılarak bir kişinin yeşil kart alma hakkını elde edip etmediği anlaşılacak. Nüfustan, TÜİK`ten, SGK`dan online ile bilgiler alınacak, tapu kayıtlarına bakılacak. Bu sorgulamalar 3`er aylık dönemler halinde otomatik olarak, kişilerin müracaatına gerek kalmaksızın yapılacak. Bu sorgulama sonucunda gelir düzeyi asgari ücretin üçte birinden az olduğu tespit edilen kişiler, primleri devlet tarafından ödenerek, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecekler.
Hane halkı kavramı çok önemli. Bir hanede 4 kişi varsa bu 4 kişinin elde ettiği gelir toplanarak 4`e bölünecek. Çıkan rakam asgari ücretin 3`te birinden azsa devlet primi ödeyecek ve bu kişiler sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edecekler.
Gelir testi sorgulaması sonucunda 4 kategori var. Asgari ücretin üçte birinden yani 279 TL`den az geliri olanların primini devlet ödeyecek. Geliri asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında olanlar 33 TL, geliri asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında olanlar 100 TL, geliri asgari ücretin iki katının üzerinde olanlar da 200 TL prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecek. Yani herkes genel sağlık sigortası şemsiyesi altında olacak."
1 milyon 700 bin kişi sisteme kayıtlı değil
Fatih Acar, Türkiye`de SSK, Bağkur, Emekli Sandığı ve yeşil kart uygulaması kapsamında olmayan, yani herhangi bir şekilde sisteme kayıtlı olmayan 1 milyon 700 bin kişi bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Sisteme kayıtlı olmayan 1 milyon 700 bin kişi 1 Ocak`tan itibaren sisteme tescil işlemini yaptırmak zorundalar, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına müracaat ederek gelir testi sonucuna göre primlerini ödemek zorundalar. Eğer bu kişiler bir şekilde SGK`ya müracaat etmezlerse veya yeşil kart vize süresi dolanlar 1 ay içinde gelir testini yaptırmazlarsa asgari ücretin iki katından fazla geliri olduğu kabul edilecek ve buna göre prim ödeme zorunluluğu geliyor. Bu noktada gelir testi yaptırmak son derece önemli. Burada yeşil kartlıların ve sistem dışında olan 1 milyon 700 bin kişinin 1 Ocak tarihinin altını özellikle çizmesini ve takip etmesini önemsiyoruz. Herkes bir şekilde kayıt altına girecek ve gelir düzeyine göre sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edecek.
Vize süresi dolana kadar yeşil kartlılarla ilgili herhangi bir sorun yok. Ama bir kişinin Mayıs 2012`de vize süresi doluyorsa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına gidecek ve orada gelir düzeyleri tespit edilecek ve geliri asgari ücretin üçte birinden az ise statüleri devam edecek, yine aynı şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanacak."
SGK Başkanı Fatih Acar, özel hastanelerle yapılan sözleşmeleri hastaların hukukunu koruyacak şekilde tamamen yenilediklerini belirterek, "Cezalarda tekerrür uygulamasına son verdik. Fatura tutarlarına göre bazı fiillerde orantısal cezalar öngörüldü" dedi.
SGK Başkanlığında, Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı sınavında başarılı olan adayların atama tercihlerinin alınması dolayısıyla tören düzenlendi.
Acar, törende yaptığı konuşmada, Sağlık Provizyon Aktivasyon Sistemi`ni (SPAS) 2012 yılının ilk çeyreğinde hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi. Sistem sayesinde tescil işlemlerinin il veya merkez müdürlüklerine gitmeye gerek kalmadan otomatik olarak bilgisayar kanalıyla yapılacağını anlatan Acar, şöyle dedi:
"Ölen sigortalılar üzerinden yersiz olarak sağlık ödemesi söz konusuydu. Kişinin öldüğünü sistem göremediği için sağlık yardımı yapmaya devam ediyorduk. Şimdi bu sistemle MERNİS`ten kayıtlar alınacak ve böyle bir sorun olmayacak.
Önceki programların birbirini sorgulama, kontrol ve eşleştirme imkanı yoktu, sigortalılara birden fazla statüden yersiz sağlık yardımı yapılıyordu. Eski SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı programları devam ettiğinden ve bunlar da birbirini görmediği için bir kişi mükerrer sağlık yardımı alabiliyordu. İşlemler manuel yapıldığından uzun sürüyordu.
2012`nin ilk çeyreğinde devredilen kurumlara ait farklı programlardaki veriler tek bir programda birleştirilecek ve TC kimlik numarası ve provizyon numarası yazılmak suretiyle başka hiçbir işleme gerek duyulmaksızın provizyon işlemi yapılacak."
Özel sağlık hizmet sunucuları ile sözleşme
SGK Başkanı Acar, özel sağlık hizmet sunucularından yani özel hastanelerden hizmet aldıklarını hatırlatarak, son 2-3 yıldır bu konuda ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Bu sıkıntıları ortadan kaldırmak açısından özel hastanelerle yapılan sözleşmeleri hastaların hukukunu koruyacak şekilde tamamen yenilediklerini ifade eden Acar, "1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yeni sözleşmelerimizle hizmet vermeye başlayacağız" dedi.
Sözleşmeleri sadeleştirdiklerine işaret eder Acar, şunları kaydetti:
"Cezalarda tekerrür uygulamasına son verdik. Fatura tutarlarına göre bazı fiillerde orantısal cezalar öngörüldü. Bazı özel hastanelerin ciroları çok düşük olabiliyor ve cezaları kaldıramıyorlardı. Dolayısıyla cezaları daha makul hale getirdik.
Feshe götüren ögeler azaltılmış, kasıt unsuruna yer verilerek özel hastanelerin ve hasta mağduriyetlerinin önüne geçmeye çalışıldı. Hastaya uygulanan işlemler ile alınan ilave ücretle ilgili Sağlık Uygulama Tebliğindeki kodları gösterecek şekilde bir belgeyi hastaya verme zorunluluğunu getiriyoruz.
Bir hastamız, özel hastaneye gittiği zaman belgesini görecek. SGK ne kadar ödeme yapmış, özel hastane ne kadar ilave ücret almış, bunu görebilecek. Hastalarımızın mağduriyetini önlemek bakımından bu zorunluluğu getiriyoruz. Hastaneler hastaya mutlaka bu belgeleri vermek zorundalar.
Kurumla sözleşme yaptığı branşlarda görev yapan bütün kadrolu ve kısmi zamanlı hekimlerin kuruma bildirilerek tamamı üzerinden hizmet sunma zorunluluğu getiriliyor.
Bazı hastanelerimizde, `Biz SGK ile anlaşma yaptık bu bölüm bu hastalara ait, bu bölüm diğer hastalarımıza ait` durumuna son veriyoruz. Bizimle sözleşme yapan hastaneler tüm doktor ve branşlarını hastalarımıza açacaklar. Bu çok önemli bir açılımdır.
Hastanelerdeki görevli hekim tarafından sözleşmede belirtilen bazı fiillerin kasten işlendiğinin tespit edilmesi halinde hekimi de sorumlu tutacak bir düzenleme getiriyoruz. Sadece özel hastane değil, hekim de sorumlu olacak.
Fesihte ve cezai şartta yeni sözleşmenin getirdiği lehe hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme yapıldı. Bir yıl süreli fesih işlemleri ile 100 bin TL`nin üzerinde cezai şart öngörülmüş ise yeni bir müessese ortaya koyuyoruz, tahkim müessesini getiriyoruz.
Bir hastaneye 100 bin liranın üzerinde ceza öngörülmüşse bu cezayı kaldırması mümkün olmadığından SGK merkez teşkilatında oluşturulacak yeni bir müessese zorunluluğunu getiriyoruz.
Sözleşmelerde, 1 Temmuz 2012 tarihine kadar sağlık hizmet sunucularının avuç içi kimlik doğrulama sistemiyle ilgili teknik altyapıyı kurma zorunluluğunu getiriyoruz. Ayrıca özel hastanelerde, hasta kişilerle ilgili bilgilerin sorgulandığı kiosk cihazı bulundurma zorunluluğunu getiriyoruz."
Bir doktor günde 250 reçete yazıyorsa...
Acar, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sisteme kayıtlı olmayanlara ilişkin bir soru üzerine Acar, sisteme kayıtlı olamayan 1 milyon 700 bin kişiye ocak ayı içinde mektup göndererek, bu kişilerin hak ve yükümlülüklerini kendilerine hatırlatacaklarını söyledi.
Yeşilkart uygulaması kapsamında olanlar için vize süreleri dolduğunda gelir testi yapılacağını hatırlatan Acar, gelir testi sonucunda geriye dönük herhangi bir cezai yaptırımın söz konusu olmadığını söyledi.
Milletvekillerinin emekliliklerine yönelik yapılan düzenlemeye ilişkin soruyu yanıtlayan Acar, "Eski milletvekilleri ile yeni milletvekilleri arasında bir farklılık vardı. Bu farklılığın düzenlenmesi amacıyla TBMM iradesini bu yönde kullandı. Şu anda bu kapsama giren eski milletvekili sayısını tespit etmeden `şu kadar maliyet var` diyemem" diye konuştu.
Acar, özel hastanelerle sözleşmelerin yenilenmesine yönelik soru üzerine ise şunları söyledi:
"Cezaları düşürmedik, orantısal hale getirdi. Miktar ve nisbi olarak uygulanabilir cezalar... Hastanelerin cirosuna göre. Buradaki orantısızlığı ortadan kaldıracak düzenlemeler yaptık.
Hastanelerin büyüklük ve küçüklüklerine göre ceza almalarını getiren düzenleme yaptık. Yoksa suiistimallerin üzerine gitmememiz gibi bir durum söz konusu değil. Suiistimal edilen bir alan varsa, bunu düzeltmek bizim görevimiz."
Sivrisineklerle uğraşmadıklarını, bataklığı kurutacak önlemler alma yönünde çalışmalar yaptıklarını belirten Acar, şunları kaydetti:
"Risk odaklı denetim dediğimiz, eczane-doktor-hastane arasındaki üçgende yaşanan birtakım ilişkiler varsa bu ilişkileri ortaya koyacak risk odaklı denetim anlayışını 2012 yılında uygulamaya koyuyoruz. 16 ayrı risk grubuna göre çalışmalarımızı tamamladık.
Bir doktor günde en fazla ne kadar reçete yazabilir? 60 olsun. Bir doktor günde 250 reçete yazıyorsa, bunu 2012`de değerlendireceğiz. Veya bir eczane, bütün pahalı ilaçlar buradan alınıyor, aynı doktor yazıyor, aynı eczacı, aynı hastane...
Böyle bir üçgen varsa biz bunları 2012`de sorgulayacağız. Eczaneler, hastaneler, doktorlarla ilgili 16 ayrı kategorinin yapıldığı sistem kurduk. Bu çerçevede denetimleri yapacağız."
İlaç israfının ortadan kaldırılması gerektiğine de değinen Acar, ilaçların tane ile satılması gibi uygulamaların sağlık Bakanlığı ile değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
2012 yılında ilaç israfını önleyici kampanyalar başlatmayı hedeflediklerini kaydeden Acar, ilaç israfının ortadan kaldırılmaması durumunda işin sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Eczanelerin stok zararlarının ödenmesine ilişkin tebliğin yayımlandığını hatırlatan Acar, bu konuda bir sıkıntı olmadığını bildirdi.
Fiyatı düşük olan bazı ilaçların piyasada olmadığını öğrendiklerini ve bu ilaçların listesini Sağlık Bakanlığına bildirdiklerini belirten Acar, fiyat artışı yapma yetkisinin Sağlık Bakanlığında olduğunu kaydetti.
Acar`ın konuşmasının ardından, 400 Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı adayı, başarı sıralamasına göre atama tercihi yaptı.