Anlamsız ve gereksiz olarak kamuoyu, nu meşgul eden süt kanser yapar mı tartışması biz çiğ süt üreticilerini rahatsız etti.
Enerji maliyetlerinin önlenemeyen yükselişi, yem maliyetinin tırmanışı, yok edilemeyen şap hastalığının etkileri nedeniyle ciddi baskı altında olan çiğ süt üreticisinin çilesi bitmiyor. Bu çile bitecek gibide gözükmüyor.
Türkiye süt üreticileri birliği 2005 yılında çiğ sütte piyasa düzeni sağlamak amacıyla kuruldu. Çiğ sütte piyasa düzenini sağlamakta yeterli olmayınca 2006 yılında ulusal süt konseyi kuruldu. Ulusal süt konseyi de büyük bir özveri ile çalışmasına karşı süt kartelini kıramadı. Çiğ süt üreticisi süt - yem paritesi altında ezilmeye devam etti. Şimdi sıra et balık kurumuna geldi adının başına süt eklenerek çiğ sütte piyasa düzeni kurması bekleniyor. Süt et balık kurumu süt karteli karşısında nasıl bir duruş sergileyecek üretici olarak merak ile bekliyoruz.
Israrla yıllardır her ortamda dile getirdiğimiz çiğ sütte piyasa düzeni oluşturulmalı söylemi ak parti hükümetinin 10 yıllık iktidarı süresincede gerçekleşememiştir
Gıda tarım ve hayvancılık bakanımız Sayın Mehdi Eker`in söylediği gibi 1 kg çiğ süt karşılığı en az 1,5 kg yem alınmalı gerçeğinin hayata geçirilmesi için ne beklenmektedir. Gelişmiş ülkelerde çiğ süt taban fiyatı süt yemi fiyatı ve girdi fiyatlarına göre belirlenir ve bir süt - yem paritesi vardır. Ülkemizde ise süt sanayicisinin insafına kalmıştı.
On binlerce süt üreticisinin Türkiye geneline dağınık olması ve örgüt karmaşası içinde örgütsüz kalmasına neden olmuştur. Süt içme fakiri olan ülkemde süt fazlalığı öne sürülerek, verilen süt tozu desteği ile sanayicinin gözünü doyurulamamış, çiğ süt taban fiyatı düşük kalmıştır. Bakanlığımızın aldığı önlemler ve harcadığı çabalarda boşa gitmektedir.
Birde bunun üzerine süt sanayicisi süt aldığı üreticilere baskı ve Ali Cengiz oyunları ile süt yemi satıyor. Yem almayan üreticinin ya sütü alınmıyor ya da süt primi verilmiyor bu durum çiğ süt üreticisini bitirme noktasına getirmiştir.
Süt kartelinin daha çok para kazanma hırsı ve tekelleşmeye gitme çabaları bakanlığımız tarafından göz ardı edilmektedir.
Süt üreticinin çaresizce yok olması ve ineklerin kesilmesinin ne sanayiciye ne de gıda tarım ve hayvancılık bakanlığına faydası olacaktır. Bu çaresizlik ve tekelleşme ülkemizi her geçen gün hayvan ve hayvansal ürünlerde dışarıya daha bağımlı bir duruma getirecektir.