Türkiye`nin tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2023`te 100 milyar dolara çıkacak. Rakamsal büyüme bu sektörlerde zihniyet değişimini kaçınılmaz kılıyor. 30 senedir daha çok dünya markalarına işçilik satarak ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayan tekstilde üretim ekonomisinin yerini marka ve tasarım odaklı model almalı. LC Waikiki, Koton, Sarar, Süvari, Colins ve Damat gibi içeride rüşdünü ispatlamış hazır giyim markaları yurtdışında mağazalar açıyor, tasarımcılarının göz nuru kreasyonlarını modaya yön veren Londra, Paris, Milano, Moskova ve New York gibi şehirlerde vitrine çıkarıyor. Devletin Turquality adı altında verdiği kısmi desteğin yeni hedeflere uyumlu bir artışla temadi ettirilmesi halinde sektörün üzerine yapışan "fasoncu" imajı gidecek, "modanın yeni merkezi" hüsnü kabul görecektir. Tam da İtalya, İspanya ve Fransa iktisadi buhranla boğuşurken strateji belgesini ortaya koymanın tam vaktidir. Damat Tween ve D`S Damat markalarının üreticisi Orka Group`un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da aynı düşüncede.
Türkiye için hızlanma vakti. Türk firmalarının markalaştığını belirten Orakçıoğlu, "2023 ihracat hedefinde hazır giyim sektörü hedefin en az yüzde 50`sini markalı ihracat olarak gerçekleştirecek." diyor. Bu çerçevede 5 yıllık büyüme planı hazırlamışlar. Planda mağazaların hangi noktalarda açılacağından ciro büyümesine kadar ayrıntılar dikkat çekiyor. 2016`ya kadar işler yolunda giderse mağaza sayısı bin 40`a, toplam satış geliri 757 milyon dolara çıkacak. Cironun yarıdan fazlası yurtdışından gelecek. 30`u aşkın ülkede Damat Tween ürünleri satan Orka, Rusya, Romanya, İngiltere ve İspanya`da 10 milyon Euro`yu aşan satış gelirine ulaşmış. Orakçıoğlu, batıdaki ekonomik krizin moda sektörünü ciddi biçimde etkilediğini belirterek, "Bu dönemi bir fırsat görerek stratejimizi büyümeye endeksledik. Özellikle Rusya, Romanya ve İngiltere`deki mağaza sayımızı katlayarak büyüteceğiz. Bu fırsat 100 yılda bir gelir." uyarısında bulunuyor.
Orakçıoğlu`nun Türkiye ekonomisi ve şirketin hedeflerinin tutturulmasına dair bir endişesi yok. Çünkü istikrara, kendi kalite ve markasına güveniyor. AB`nin vize üzerinden uyguladığı haksız rekabet de olmasa "kim tutar bizi" noktasında iş dünyası. Orakçıoğlu`nun şu cümleleri manidar: "Cesaretimiz var. En büyük sıkıntımız vize. Mağazaların mimari dizaynı, teknik düzenlemesi için göndermek istediğimiz ekipler vize yüzünden haftalarca beklemek zorunda kalıyor. Biz büyüdükçe eşitlik, adalet bozuluyor." Avrupa`daki mağaza açılımının yanı sıra Hindistan ve Çin pazarlarına da ağırlık veriyor Orka. Giresun`da bin 580 kişi ile yüzde yüz yerli imal edilen ürünler yurtdışında da beğeniliyor. Süleyman Bey, birçok ülkede kendi ürünlerinin taklitleri ile de mücadele ettiklerini aktarıyor:
"Damat Tween olarak 96 ülkede 16 markamızın tescili var. Buna rağmen başta Çin olmak üzere Mısır, İran, Suriye ve Hollanda`da taklit ürünlerimizin yapıldığını biliyoruz, duyuyoruz. Bu yüzden her ülkede kendi operasyonlarımızı sürdürmek istiyoruz veya güçlü bir ortak ile girişimlerimizi yürütmek niyetindeyiz." Avrupa`da ekonomik sıkıntı çeken ülkelerde fırsatlar olduğunu yinelerken, bazı İtalyan firmalardan "bizi alın" diye teklifler aldıklarını söylüyor. Bu arada Türk Patent Enstitüsü, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) resmi web sitesinde tanıtım filminin yer alması için Damat Tween markasını önerdi.