NEW YORK - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, New York`ta düzenlediği basın toplantısında ekonomideki gelişmelere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Babacan, `Enflasyonun yeniden bir tehlike olup olmadığının`` sorulması üzerine, enflasyonun bu yıl sonunda hedefledikleri orandan bir miktar uzaklaşacak gibi göründüğünü belirterek bunun farklı nedenlerinin olduğunu söyledi.
Cari açıkla ilgili bir soru üzerine, Türkiye`nin büyümede iyi bir noktada olduğunu, istihdam artışının geçen yılki üçüncü çeyrekten bu seneki üçüncü çeyreğe bakıldığında 1 milyon 659 kişi olduğunu söyleyen Babacan, ``İşsizlikte ciddi bir düşüş söz konusu, ekonomik göstergelere baktığımızda gerçekten her şey çok olumlu yönde ilerliyor, bir problem alanı cari açık`` dedi.
Cari açığın milli gelire oran olarak bir süredir yükselme trendinde olduğunu, ama bunun durduğunu söyleyen Babacan şöyle konuştu:
``Ama artık cari açık konusunda en kötü bizim gerimizde kaldı. Artık cari açık da düşüş trendine girmiş durumda, zaten biz bunu bu aylarda bekliyorduk. Hareketli ortalamalara baktığımızda artık bundan sonra cari açığın kademe kademe aşağı doğru ineceğini hep beraber göreceğiz. Gelecek sene biz yüzde 8 bekliyoruz, daha sonraki yıllarda yüzde 7,5, yüzde 7 gibi kademe kademe düşüş olacak. Bunda kurun bir miktar etkisi var, çünkü kur kendi başına bir çözüm değil. Öte yandan bizim bazı ithal ürünlerle ilgili almış olduğumuz tedbirler oldu, gümrük uygulamaları ve vergileri gibi. Bunlar ithalatı bir miktar frenleyecek. Ekonomik büyüme gelecek yıl 2011 yılına göre daha düşük olacak, dolayısıyla ekonomik aktivitede büyüme hızı bir miktar aşağı olunca bunun beraberinde ithalat, iç tüketim, dış ticaret açığı, cari açık da olumlu şekilde etkilenecek.``
``Şu ana kadar cari açığın finansmanıyla ilgili ciddi bir sorun yok, dünyada zaten likiditenin son derece fazla olduğu bir dönemdeyiz`` diye konuşan Babacan, bu likiditenin geri çekileceği günlerin de geleceğini, fakat bunun çok yakında olmayacağını, birkaç yıl daha dünyada bol miktarda likiditenin bulunmasının beklendiğini söyledi.
Babacan, ``Ama biz istiyoruz ki bu cari açığın finansmanı daha uzun vadeli, daha kalıcı türden finansman olsun, içindeki doğrudan yabancı sermaye oranı yüksek olsun ki aşağı yukarı son 5-6 aydır finansmanın kompozisyonu da düzeliyor. Cari açığın finansmanında daha fazla uzun vadeli finansman var, daha çok doğrudan sermaye girişi var. Dolayısıyla genel trendlere baktığımızda artık hem cari açığın kendisiyle ilgili, hem de finansmanının yapısıyla ilgili en kötü arkamızda kaldı, bundan sonra artık tedrici iyileşmeleri de görmeye başlayacağız. Zaten böyle olmasa Türkiye`nin risk primi, 15 tane AB ülkesinden daha düşük olmazdı herhalde. Bu ne demek: Cari açığımız var, ama bunun yanında da Türkiye`ye ciddi bir güven var. İşin başında olanlar gerektiğinde korkmadan adım atabilecek kişiler mi, gerektiğinde zor kararlar alabilecek bir hükümet var mı işin başında, bu son derece önemli`` dedi.
Avrupa`daki zorluklara bakıldığında sadece problemlerin kendilerinin değil, problemlerin kimler tarafından çözülecek olmasının da mesele olduğunu, Avrupa`da zayıflamış hükümetlerin varolduğunu ve siyasi liderlik eksikliğinin bulunduğunu vurgulayan Babacan, dolayısıyla bu ülkelerin problem çözme kapasitelerinde de ciddi bir problemin olduğunu, Türkiye`de ise 9 yıldır işin başında olan ve korkmadan ekonomide doğruları yapan ve yapacak olan bir hükümet bulunduğunu sözlerine ekledi.